Raf Simons kendini kanıtlama çalışmalarında moda evinden çıkarttığı dördüncü koleksiyonunu Paris Haute Couture Haftası genelinde tanıttı.

Yavaş yavaş onun çizgisine alışmaya başlasam da John Galliano'nun üzerimdeki etkisinden sıyrılıp da objektif bir bakış açısıyla değerlendirme yapamıyorum. Hal böyleyken karışık duygular içindeyim. Bir yandan hem beğendim hem de beğenmedim. Garip değil mi?

Bu koleksiyon Raf Simons'un çıkarttığı 4. koleksiyon fakat geriye dönüp baktığımda sanki ilk koleksiyonu imiş gibi hissediyorum. Zaten incelendiğimde dört koleksiyonun dördünün de benim için bir farkı yok.
Sanki kumaşları bol bol almışlar da 4 koleksiyonda da kullanmayı tercih etmişler gibi. Genel bir uyum olsa benim açımdan daha kabul edilebilir fakat bu genel uyumunda ötesinde, neredeyse birbirinin aynısı kıyafetler.

Yalnız tasarımcıya hakkını vermek gerek söz konusu podyumu dekore etmek olunca Raf Simons gerçekten bir dahi.  Modellerin podyuma yerin altından girip çıkması fazlasıyla hoşuma gitti.

Bir şey biliyorsam o da bu kıyafetleri çok ama çok yakın bir zamanda kırmızı halıda görecek olduğumuz. SAG ve Oscar'da Marion Cotillard'da olmasa bile Jennifer Lawrence'ın üzerinde göreceğimize şüphe yok.

Her ne kadar koleksiyonla ilgili duygularımı fazla anlatmamış olsam da sizlerin beni anladığını düşünüyorum. Sizlerin de fikirlerinizi merak ediyorum. Bu nedenle koleksiyondan bazı tasarımları paylaşacağım. Görüşünüzü bana söylerseniz çok memnun olurum..