Gecenin en kusursuz isimlerden biri de Cameron Diaz.
Victoria Beckham elbisenin rengi onda mükemmel durmuş ve hatlarını çok güzel bir şekilde belli etmiş.
Ayrıca saçı, makyajı ve aksesuarları ile çok güzel kombine etmiş elbisesini.
Gerçekten harika, başka yorumum yok.
Her zamanki 'Her güzelin bir kusuru vardır.' bölümümüze gelelim. İlla ki olacak bir etkinlikte böyle bir bölüm, olmadan olmuyor. Ne yapalım başa gelen çekilir.
Sofia Vergara, Roberto Cavalli elbisesi içinde düğünden kaçıp gelmiş gibi duruyor. Tamam bronz teni ile mükemmel uymuş ama o çanta o elbiseye hiç uyar mı?
Belli ki Miley Cyrus bu Roberto Cavalli elbisesiyi giyerek diğer Disney prenseslerinin olgunluk seviyesini geçmek istiyor. Tebrikler Miley, 40 yaşındasın!
Bu kız için çok ama çok üzülüyorum. Anladık Lily Collins Pamuk Prenses oldun ama bu demek değildir ki her etkinlikte ( özellikle böyle büyük bir tanesinde) prenses gibi giyinmek zorundasın. Çıkar şu üstündeki Monique Lhuillier elbiseyi de daha doğru dürüst bir şeyler giy. Burası Barbie'nin çay partisi değil.
Elizabeth Banks, Açlık Oyunları'ndaki Efie rolünü çok ciddiye almış olmalı, çünkü partiye ancak onun giyebileceği bir elbise ile katılmış. Değişik ama güzel mi değil mi karar veremiyorum.
Ve gelelim partinin en kötü giyinenine. Miley Cyrus ile Lily Collins'i bile arkada bırakan tek isim Claire Danes. İstediğin kadar üzerindeki elbise Vintage Valentino olsun, yine de 16 yaşındaki bir kızın mezuniyet elbisesini giyip gelmişsin gibi görünüyor. Yazık çok da güzel kızsın.
Sofia Vergara, Roberto Cavalli elbisesi içinde düğünden kaçıp gelmiş gibi duruyor. Tamam bronz teni ile mükemmel uymuş ama o çanta o elbiseye hiç uyar mı?
Belli ki Miley Cyrus bu Roberto Cavalli elbisesiyi giyerek diğer Disney prenseslerinin olgunluk seviyesini geçmek istiyor. Tebrikler Miley, 40 yaşındasın!
Bu kız için çok ama çok üzülüyorum. Anladık Lily Collins Pamuk Prenses oldun ama bu demek değildir ki her etkinlikte ( özellikle böyle büyük bir tanesinde) prenses gibi giyinmek zorundasın. Çıkar şu üstündeki Monique Lhuillier elbiseyi de daha doğru dürüst bir şeyler giy. Burası Barbie'nin çay partisi değil.
Elizabeth Banks, Açlık Oyunları'ndaki Efie rolünü çok ciddiye almış olmalı, çünkü partiye ancak onun giyebileceği bir elbise ile katılmış. Değişik ama güzel mi değil mi karar veremiyorum.
Ve gelelim partinin en kötü giyinenine. Miley Cyrus ile Lily Collins'i bile arkada bırakan tek isim Claire Danes. İstediğin kadar üzerindeki elbise Vintage Valentino olsun, yine de 16 yaşındaki bir kızın mezuniyet elbisesini giyip gelmişsin gibi görünüyor. Yazık çok da güzel kızsın.
Jennifer Lopez, Kırmızı Halı'da giydiğinden kat kat güzel bir Zuhair Murad elbise ile karşımızda. Keşke kırmızı halı ile parti elbisesini değiştirse imiş. Ayrıca bu renk ona acayip derecede çok yakışmış.
January Jones ise kendine göre uyarladığı Wes Gordon elbisesiyle muhteşem görünüyor. Elbisenin uyarlanmış hali orijinal halinden çok daha güzel bence.
Kate Beckinsale 'aşırıya kaçmak' deyiminin yürüyen tanımı gibi. Abartılı Atelier Versace elbisesinin içinde çok rahatsız görünüyor ayrıca.
Beni kırmızı halıda en çok hayal kırıklığına uğratan isim Shailene Woodley idi. Önceki kırmızı halı görünümlerinden umutlanıp Oscar'da yıkıp geçmesini bekliyordum ama hiç de umduğum gibi olmadı. Olsun, en azından partide giydiği Proenza Schouler elbisesi biraz daha yaşına uygun kaçıyor.
Abbie Cornis de şık ve sade görünümü içinde muhteşem. Her zaman bu felsefeden yana olmuşumdur zaten. Elbisesi Tommy Hilfiger.
Emma Stone - Olivia Wilde - Mia Wasikowska - Amy Adamws - Selena Gomez |
Emma Stone, herkesin ağzını beş karış açıkta bırakaran Chanel elbisesi içinde kesinlikle yorum yapılamaz bir durumdaydı. İyi mi yoksa kötü mü kimse bilemedi. Ama ben elbiseyi çok iyi taşıdığını düşünüyorum.
Olivia Wilde ise ilk görüşte hemen tanıdığım Gucci elbisesinin içinde çok hoş. Takısını ve çantasını kombinlemesini özellikle beğendim.
Ve Mia Wasikowska, Antonia Berardi elbisesinin içinde muhteşem görünüyor. Bu tarz elbiseler genç oyuncuya gerçekten çok yakışıyor.
Amy Adams minyon olduğu için çok şanslı. Çünkü ondan başka biri bu güzel Vivienne Westwood elbiseyi taşımayı beceremezdi.
Sırf bu geceye özel bir şey mi bilmiyorum ama Disney prenseslerine bir haller olmuş belli ki. Olması gerektiği gibi çok olgun görünüyor hepsi. Selena Gomez de Dolce&Gabbana elbisesinin içinde kusursuz görünüyor.
Ashley Tisdale'in Maria Lucia Hohan elbisesini çok sevdim. Sanırım bu benim Ashley Tisdale'i ilk kez hoşuma giden bir şey içinde görüşüm. Tamamen olgun ve yaşına uygun. Ayrıca rengi de ten rengine mükemmel gitmiş. Tasarımcının elbiselerinin falso verdiğini hiç görmedim şimdiye kadar, Ashley çok doğru bir tercih yapmış.
Bu Disney oyuncuları yavaş yavaş olgunlaşıyor sanırım. Bence sonunda en doğru kararı veriyorlar. Vanessa Hudgens, Georges Chakra Couture elbisesi içinde mükemmel görünüyor. Saçı ve makyajını sade tutması tam puan kazandırıyor benden.
Katy Perry ise tercihini Blumarine'den yana kullanmış. Elbiseyi ve saçını çok beğendim fakat omuzlarındaki eklemeler gerçekten de itici duruyor.
Dianna Agron için ne desem bilmiyorum. Normalde her zaman şıktır ama gece babaannesinden ödünç aldığı elbiseyle gelmek zorunda mıydı gerçekten? Yatak örtüsünden yapılma elbisesi, Carolina Herrera.
Nina Dobrev'i bir ünlünün üzerinde görmeyi en çok istediğim J. Mendel elbisenin içinde görmek beni çok mutlu etti. Kırmızı halıda hep muhteşem seçimler yapıyor bu kız. Elbisenin üzerinde duruşu çok güzel ve aksesuarları iyi yakıştırmış ama keşke saçı daha güzel bir topuz olsaymış.
Dita Von Teese ise Jenny Peckham elbisesinin içinde adeta ışık saçıyor. Kendi retro stilini her yerde mükemmel şekilde oluşturmayı başarıyor.
Heidi Klum eski top modelliğini bir türlü arkasında bırakamıyor. Atelier Versace elbisesi çok güzel dursa da hiç yaşına uygun değil. Ayakkabı ve takılarının uyumlu durduğunu itiraf etmek gerek.
Vee işte partinin en muhteşem ismine sıra geldi. Zhang Ziyi muhteşem ötesi Elie Saab elbisesi içinde göz kamaştırıyor. Tek kelimeyle kusursuz!
Önceliği çiftelere vereyim dedim.
Benim için Vanity Fair partisinde en şık isim şüphesiz ki muhteşem Elie Saab elbisesi içindeki Katie Holmes'dur. Lanvin el çantası ve kolundaki son derece şık kocası ile muhteşem görünüyor Katie.
Bir diğer şık isim ise Rosie Huntington-Whiteley'dir kesin. Antonio Berardi elbisesi içinde zahmetsizce şık olmayı başarıyor, kocasından biraz uzun dursa da umurumda değil.
Ve gelelim Beckham çiftine. David Beckham'ı ve üstündeki jilet gibi takım elbisesinin sevilmeyecek bir yanı yok. Özellikle papyonunu çok sevdim diyebilirim. Victoria Beckham ise artık alışılmış olması gerek ama yine de göze batan pozunu veriyor (insanın beli ağrır vallahi öyle durmaktan.), elbisesi de Victoria Beckham doğal olarak. Elbiseyi albenili yapan tek şey bel üstünden geçen kemer olmuş, orası da ayrı.
Pek sevmem ben Anna Paquin ve Stephen Moyer çiftini ama güzel bir uyum içinde olduklarını itiraf etmeliyim. Emilio Pucci içindeki elbisesiyle sanırım bu görünüm Anna'nın en sevdiğim hali diyebilirim.
Bayanlara ayrılmış kocaman bir bölümden önce birkaç erkeğe göz atmaktan zarar gelmez sanırım.
Bradley Cooper - Sean Combs (P. Diddy) - Gerard Butler - Chris Colfer - Chace Crawford |
Hepsi çok şık ve muhteşem görünüyor. Yorum yapacak bir şey yok ama benim dikkatimi çeken (ya da beni rahatsız eden mi demeliyim?) iki küçük detaydan bahsetmeliyim.
İlki tabii ki de Bradley Cooper'ın bıyıkları, bu kabul edilemez bir şey. Erkekte bıyıktan hiç hoşlanmam. Ve tüm karizmayı almış götürmüş resmen.
İkincisi ise Chace Crawford'un pozu. Erkekler poz verirken fazla seçenekleri olmuyor. Benim tercihim ya eller dışarıda ya da bir el cepte olanı. İki elinde cepte olması hiç ama hiç güzel bir görünüm değil. Nişana gelmiş büyük dayılara benzetiyor insanı.
Bundan sonra duruşuna dikkat et lütfen Chace.
2012 Bahar koleksiyonlarına bakacak olursak sarı, yeni siyah olmuş..
Ben ayrım yapmadan bütün renkleri severim, bence rengin kendisi değil kullanım şekli kötü olabilir.
Fakat dürüst olmak gerekirse sarı benim pek favori rengim sayılmaz. Elbette güzel buluyorum ama onun önünde daha çok renk bulunuyor..
Bahar koleksiyonlarında Oscar de la Renta, Louis Vuitton ve Carolina Herrera başta olmak üzere birçok tasarımcı bu sezon sarıyı renk paletlerine eklemiş gibi görünüyor.
Neyse, anlaşılan tasarımcılar bahar sezonunun rengi olarak sarıyı uygun görmüşler. Güneş kadar sıcak ve neşeli bir yaz geçirmemizi istemişler. Ne haddimize onları eleştirmek değil mi?
Bu güzel insanın herkesin ağzını açık bırakacağını biliyordum ama kırmızı halıya çıkmasıyla beraber nefesleri keseceğini tahmin bile edemezdim.
Giambattista Valli elbisesi ve Louis Vuitton takıları ve çantası ile mükemmel kelimesinin sözlük tanımını oluşturdu gecede.
Herkes onun bu halinin Nicole Kidman'ın 2007 yılında giydiği kırmızı Balenciaga elbiseye benzetti ama bence birbirlerinden çok ayrı elbiseler. Bir elbise başka hiçbir elbiseye benzemez ve her tasarım kendine özgüdür.
Bu benzetme çok yanlış ve başta Giambattista Valli olmak üzere birçok tasarımcıya hakarettir bence.
Sözü tekrar Emma'ya getirecek olursam eğer onun tek kelimeyle kırmızı halıda ışıldadığını söyleyebilirim.
Benim diyeceklerim bu kadar, eğer siz farklı düşünüyorsanız söyleyeceklerinizi duymak isterim.
Benim için gecenin en şık kadını Jessica Chastain idi.
İlk görüşte Alexander McQueen dediğim ve daha sonrada bu tahminimi onaylatıp da üstüne bir de ona özel dikilmiş olduğunu bilmek beni gecenin o saatinde bulunduğum yerden alıp başka diyarlara götürdü.
Önceki ödül törenlerine ve Oscar öncesi gerçekleştirilen davetlerin birkaçında da Alexander McQueen giymişliği olan güzel oyuncu büyük bir risk almış ama bu risk katlanarak muhteşemlikle geri dönmüş ona.
Ben şahsen tahmin bile edemezdim böyle mükemmel bir Alexander McQueen elbise giyeceğini, Elie Saab için küçük bir umut besliyordum sadece.
Gece boyu yüzünden eksik olmayan muhteşem gülümsemesi ve 2 milyon dolarlık Harry Winston mücevherleri elbisesinin tamamlayıcı unsurları olmuş. Saçlarını da açık bırakması ayrı bir hoşuma gitti. Toplu saçın bu elbiseye bu kadar yakışacağını düşünmüyorum.
Kısacası ben Jessica Chastain'i seviyorum dostlar.
Gecenin en ses getiren bir diğer kadını da Rooney Mara oldu.
Beyaz Givenchy Couture elbisesi ile kırmızı halıda ortaya çıktığı anda sosyal medyanın göz bebeği oldu.
The Girl With The Dragon Tattoo filminin tüm galalarında siyah giymesine alıştığımız, siyah onun esas rengi olsa da yakın zamanlara doğru yeşil, kırmızı ve mor gibi tek renkli elbiseler giymeye başlayan Rooney bir anda kırmızı halıda bembeyaz bir elbiseyle belirecek de sosyal medyada nükleer bomba etkisi yapmayacak? Hadi canım ordan, gülerler adama.
Elbiseyi çok ama çok beğenmeme rağmen Rooney'e hiç yakıştıramadım. Özellikle göğüs bölgesi bir tuhaf durmuyor mu üstünde?
Sade makyajı ve arkada toplanan saçları görünümünü bitirici dokunuşlar olmuş.
Ve şimdi sırada kırmızı halının en ateşli 2. çiftinde.
George Clooney Giorgio Armani takımının içinde nefes kesiciydi ve en güzel aksesuarı olan kız arkadaşı Stacy Keibler da görür görmez tanıdığım ve ona çok yakıştığını düşündüğüm Marchesa elbisesi içinde ışıldıyordu. Kimisi beğenmedi ama ben çok yakıştırdım. Bronz teni ve bir yanına attığı sarı saçları ile büyük bir uyum sergilemişti.
Gecenin en sevdiklerim ve en sevilenler arasındaydı Gwyneth Paltrow.
En azından diğer bayanlar gibi cıbıl cıbıl gelmek yerine soğuktan korunmak için Tom Ford elbisesinin üzerine elbisesiyle uyumlu aynı tasarımcının cüppesini de almayı akıl ettiği için akıllı da.
Onu sanırım hiçbir zaman abartılı bir şeyler içinde görmedim ama bazen sadelik en güzel şıklık olmuyor mu? Göz yormadan olabildiğince sade olmak ve bunu başarıyla yapmak bence en kilit nokta.
Saçı, makyajı ve takıları ile görünümünü çok güzel tamamlamış.
Gerçekten de gecenin en sevmediğim isimlerinden biri, belki de en büyüğü.
Yanlış anlamayın, Michelle Williams'ı severim. Erkek çocuğu gibi kısacık saçının hayranıyım ve stili gerçekten güzel. Ama bu gece bana göre tutturamamış işte.
Özellikle kırmızı halıda kırmızıyı pek sevmem (istisnai durumlar ve kırmızıyı hakkıyla taşıyan isimler dışında). Şimdi diyeceksiniz bu kırmızı değil, o gün de muhabbeti dönmüştü diye. Biliyorum ama beğenmeme durumumla ilgili sığındığım tek liman kırmızı olması, o yüzden ben kırmızı diyorsam kırmızıdır.
Louis Vuitton elbisesi, Forevermark mücevherleri ve Bottega Veneta el çantası ile bana göre çok sönük bir görünüm sergiliyor, çünkü ben onun bundan katbekat iyisini yapabileceğini biliyorum.
İşte Oscar kırmızı halısı dendi mi ben böyle bir şey beklerim arkadaş. Yılların eskitemediği, 20'lik ve 30'lukları arkasında sönük bırakan Meryl Streep sen çok yaşa!
Şimdi 'İkinci bir Oscar heykeli gibi olmuş, neresi sevilir bunun be?' diyeceksiniz biliyorum.
Ama eğer adınız Meryl Streep ise siz olmuşsunuzdur, isterse geceye Lady Gaga'nın herhangi bir elbisesini ödünç alıp katılsın o gene de muhteşem olacaktır benim gözümde.
Çok konuştum, asıl görevimi unuttum. Elbisesi ve el çantası Lanvin, ayakkabıları Salvatore Ferragamo.
Bayılıyorum Penelope Cruz'un kırmızı halıdaki prenses görünümlerine. Hem yüzü hem de vücudu buna müsait, ne güzel. Elbisesi kendine özel hazırlanan bir Giorgio Armani. Saçı, makyajı ve takılarıyla tam bir prenses ve bu renk de ona çok ama çok yakışmış.
Üstelik saat 12 olduğunda bal kabağına dönüşmeyeceğini bilmek de güzel.
Bayılıyorum şu ikiliye. Mükemmel kadın ve mükemmel erkek birlikteliği kelimenin tam anlamıyla.
Angelina geceye görür görmez Versace dediğim ve beni yanıltmayan mükemmel elbisesiyle kayıldı, maşallah dedirtecek ayağını da Salvatore Ferragamo yerden kesiyor.
Brad Pitt'in ise ne giydiği hakkında en ufak bir fikrim bile yok ne yazık ki.
Bu arada Angelina Jolie'nin o üzerine haberler yapılıp, internet sitesi açılan ve yeni bir akım başlatan ayağı hakkında bir şey demeyen tek insanoğlu ben miyim acaba?
Biraz geriye gidelim ve benim Tadashi Shoji'den bahsettiğim yazıma bir dönüp bakalım.
"Kırmızı halıda kimin ne giyeceğini bilmiyorum ama Octavia Spencer'ın Tadashi Shoji giyeceğinden emin gibiyim."
Demişim ve Octavia da Tadashi Shoji giyerek beni kırmamış. Bir kere daha sevdim şimdi kendisini.
Mücevherleri Lorraine Schwartz, el çantası da Leiber.
Bence kırmızı halının en iyileri arasında bu görünüm. Yani bana söyleyecek bir şey bırakmamış zaten, kıyafet kendi kendine konuşacak güzellikte.
Viola Davis geceye kendine özel dikilmiş Vera Wang imzası taşıyan bu elbiseyle katıldı.
Öncelikle peruğu tercih etmeyip kendi doğal saçıyla çıkması çok cesurca bir hareketti, bunu söylemek istedim.
Bu renk ten rengine çok yakışmış, elbisesi ile uyumlu küpeleri ve sadece makyajı ile güzel bir uyum oluşturmuş.
Elbisenin rengi ne kadar güzel olsa da modeli ona hiç gitmemiş bence. Başka bir modelle gecenin en şıkları arasına girebilirmiş.
Gecenin en şıklarından biri olmayı başaran Tina Fey Carolina Herrera imzası taşıyan bir elbise giymişti.
Bulgari mücevherleri ve elbisesinin kemerine uydurduğu siyah çantası Roger Vivier çantasının uyumluluk içinde oluşunu sevdim.
Makyajı hafif, saçı ise oyuncunun daha önce denemediği bir tarzda toplanmıştı. Kimisi beğenmemiş olabilir ama ben yakıştırdım.
Kendisini ilk kez görmeme rağmen bu ilk görüşte aşk gibiydi. Elbiseden bahsediyorum tabii ki!
Şaka bir yana Leslie Mann Roberto Cavalli içinde gerçekten büyüleyici görünüyordu.
Saçı ve takıları harika. Kendi beyaz teni ve elbise ile oluşturduğu zıtlık ise bir o kadar güzel.
Görünümündeki tek kusur ise iki bileğinde de bilekliği olmalı. Gözler oraya kaçınca tüm görünüm berbat oluyor.
Gecenin en büyük demesem de azımsanamayacak şekildeki hayalkırıklığı bence Natalie Portman'a ait oldu.
Sırf bu sene aday olmayıp ödül alamayacaksın diye geçen seneki halini aratmak zorunda mıydın?
Tamam Vintage Dior giyip gelmişsin anladım ama bu numaralar bana sökmez canım. İstemeye istemeye gelmişsin belli. Geçen sene hamile halinle bile en iyiler arasına giren Natalie'ye bunu yakıştıramadım.
Bu arada takıları Harry Winston.
Geceye damgasını vuran isimlerden biri de Sandra Bullock oldu. Ama bu damganın bıraktığı izin iyi mi yoksa kötü mü olduğu belirsiz.
Sandra Bullock'un Oscar için tercihi Marchesa oldu. Omuz ve bel bölgelerindeki yaprak şeklindeki süslemeleri ile sırt dekolteli siyah beyaz elbisesi moda blogerlarını ikiye ayırdı.
Kimileri onu bu elbise içinde görmeye dayanamazken kimileri de bunun Sandra Bullock'un en iyi görünümlerinden biri olduğunu düşündü.
Bense tam ortadaki o kısa çizgideyim. İlk görüşte beğendim. Sırt dekoltesini at kuyruğu yaptığı saçıyla ustaca örtmesini ve elbisesini sevdim. Sadece elbise sanki başka birine aitmiş gibi duruyor. Daha genç birine üstelik.
Ben geçen seneki kırmızı Vera Wang elbisesini daha güzel bulmuştum doğrusu, ama bu da güzel oyuncuya yakışmamış değil.
Çok uzun zamandır görmeyince ne kadar yaşlanmış olduğunu unutmuşum. Amerikanın Sweet Heart'ı çökmüş sanki.
Gene de eski muhteşemliğinden ve yüzündeki o güzel gülüşünden bir şey eksilmiş değil.
Cameron'ın boyuna ve huyuna yakışan elbisesi Gucci Premiere. Elbisesindeki işçiliği öve öve bitiremedi kırmızı halıdaki röportajında, ama hakikaten öve öve bitirecek gibi değil. Muhteşem bir elbise olduğu kesin.
Ayrıca saçı, en sadesinden makyajı ve kolyesi de ufak dokunuşlar yaparak daha da güzel bir görünüm kazandırmış.
Berenice Bejo: Nane yeşili mükemmel bir Elie Saab tasarımı giyen Fransız oyuncu kıyafetini Chopard mücevherleri ve Swarovski el çantası ile tamamlamış. Her ne kadar güzel görünse de sanki bir şeyler eksikmiş hissi doğuruyor insanda. Bence doğru tasarımcı, yanlış model seçimi olmuş. Yüksek belli bu elbise onun basenlerini çok geniş ve göğüslerini de çok düşük göstermiş.
Milla Jovovich: Gene mükemmel bir Elie Saab ve bu sefer her şey olması gerektiği gibi. Ne bir eksik ne de bir fazla. Manken/oyuncu ilk kez katıldığı Oscar'a tam 12'den giriş yaptı. Allah onu oradan düşürmesin ne diyeyim. Ayakkabıları da Elie Saab ve el çantası Edie Parker.
Li Bingbing: Bu çok ama çok uzun zamandır özlemini çektiğim şey. Stiline taptığım iki favori Çinli oyuncunun Oscar kırmızı halısında harikalar yaratması. Ne yazık ki küçük kardeşi Fan Bingbing'i bırakıp da gelmiş, ama gene de gelmiş ya ona şükür. Üzerindeki duruşunu çok sevdiğim elbisesi Georges Chackra, mücevherleri Cindy Chao ve el çantası da Lana Marks.
Jennifer Lopez: Bildiğin JLo stilini elit Oscar havasına sokmaya çalışmış ancak başaramamış. Omuzlarından kollarına uzanan dekoltesi olmasa eh diyebileceğim ve Oscar'dan çok Grammy'e yakıştırdığım elbisesi Zuhair Murad, elinde taşıdığı çantası ise Salvatore Ferragamo
Şimdi de sıra izlemeyi çok istediğim ama bir türlü fırsat bulamadığım Briedsmaids bayanlarında
Ellie Kemper: Armani Prive elbisesi içinde çok hoş. Elbisesi, elindeki Slavatore Ferragamo çantası ve bakır kırmızısı saçları büyük bir uyum içinde. Çok başarılı bir kombine olmuş bence.
Kristen Wiig: J. Mendel giymiş iyi hoş ama biraz da kendine özenseymiş keşke. Saçı ve makyajı o kadar basit ki yeni uyanmış da gelmiş gibi duruyor. Ve elbisenin ten rengi oluşunu şahsen ben pek yakıştıramadım kendisine. Takıları ise Neil Jane
Melissa McCarthy: Marina Rinaldi elbisesinin içinde gururla kilonun şık olmaya bir engel olmadığını sergiliyor. Saçını, elbisesini, Chopard mücevherleri ile Brian Atwood çantasının kombinini çok sevdim.
Shailene Woodley: Tüm gece boyunca tahmin ettiğim elbiseler arasındaki tek yanlış. Ben Givenchy dedim meğerse Valentino Couture imiş. Mücevherleri de Harry Winston. Elbise 20 yaşındaki birine ne kadar yakışırsa o kadar yakışmış kendisine. Tüh, o kadar da ümitliydim senden Shailene. Beni hayal kırıklığına uğrattın.
Kelly Osbourne: Badgley Mischka elbisesinin yarattığı silueti çok ama çok beğendim ve kesinlikle tam ona göre bir elbise olmuş. Ne yazık ki saçı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Şeklini geçtim de rengi çok ama çok kötü yahu.
Glenn Close: Zac Posen elbisesinin rengi çok yakışmış ama pek onun yaşına göre mi, değil mi orası kesin değil. Elbisesini uyumlu ceket ve Bulgari mücevherlerle tamamlamış.
Tom Cruise, Giorgio Armani içinde mükemmel görünüyordu. Sunum yapmak için çıktığında gözlerimi takım elbisesinden alamadım. Sanırım bu, onu ve ne giydiğini ilk beğenişim.
Jean Dujardin'in Lanvin takımı o Fransız aksanıyla birleşince nükleer bombadan daha da etki yapıyor bence. Eşi, en güzel aksesuarı olmuştu bu gece.
Gerard Butler'ın ne giydiğini bilmesem de üstüne tam oturan bu mükemmel takımı görüp de paylaşmadan yapamadım.
Tom Hanks de Tom Ford takım elbisesi içinde gecenin şık bulduğum erkeklerindendi. Yaşı yavaş yavaş kendini belli etmeye başladıysa da çekiciliğinden bir şey eksiltmediği kesin.